Öjenik Hareketi: Üstün İnsan Irkı Yaratmak

(Resmi büyütmek için tıklayın)

"Saf kan ırk" yaratma düşüncesi Yunan şehir devleti Sparta'ya kadar gider. Tam anlamıyla bir savaş ve şiddet devleti olan faşist Sparta'da, sağlıklı ve güçlü doğan erkek çocuklar savaşçı yetiştirilmek üzere eğitime alınırken, sağlıksız bebekler dağlarda ölüme terk ediliyordu. Karl Popper'e göre, Platon demokrasiyle yönetilen Atina'da yaşamasına rağmen, Sparta'daki bu düzenden etkilenerek Sparta'yı örnek bir devlet modeli olarak göstermiştir. Platon'a göre yönetici sınıfın kendisini üstün bir ırk olarak hissetmesi çok önemlidir. Platon "askerlerin ırkı saf tutulmalı" derken; “doğuştan iyi” ve “soydan asil” anlamlarına gelen
'eu – genos' kavramını ilk kullanan olur.

Bundan iki bin küsür sene sonra, tarihler 24 Kasım 1859'u gösterdiğinde, Charles Darwin “Doğal Seçilim Yoluyla Türlerin Kökeni ya da Hayat Kavgasında Avantajlı Irkların Korunumu Üzerine" kitabını yayınlar. Bilim dünyası "Evrim Teorisi" ile tanışır. Teorinin bir parçası olan 'doğal seçilim'e göre; sadece güçlüler yaşar, zayıflar yaşamın dışına itilir. Doğada avcılar tarafından ilk önce; hasta, zayıf, yaralı, sakat hayvanların avlanması gibi...
Teorinin kapsamında, Darwin "iyi hayvan ırkı elde etmek için uygulanan yöntemlerin insan ırkını geliştirmek amacıyla da uygulanabileceği" görüşü de vardır.

Darwin'in kuzeni Franchis Galton, Darwin’in bu tezlerinden çok etkilenerek 1883 yılında, Platon'un 'eu-genos' kavramından esinlenerek İngilizce 'Eugenics' kelimesini türetir. (Öjenik) Galton, insan neslinin islahı için toplumda en yetenekli ve en sağlıklı kişilerin daha çok çocuk sahibi olmasının teşvik edilmesi gerektiğini savunur. 1904 yılında ise öjeniyi "insanın doğum kalitesini arttırma ve en yüksek avantajı sağlama bilimi" olarak tanımlar. Böylece, doğal seleksiyon süreci hızlandırılabilir görüşünü öne sürer. (Pozitif öjenik)

Galton'un bu fikrine karşı bir grup elit ise asıl 'ıslahın' toplumdan zayıfların elenmesi ile sağlanabileceği görüşünü ortaya koyar. (Negatif öjenik) Charles Davenport ve Harry Hamilton Laughlin, bu hareketin önderliğini üstlenir. Evrim sürecinde meydana gelen bir aksaklığın sakatlığa yol açtığını, sakatların üstün ırk yaratmanın önünde en büyük engel olduğunu, genetik olarak üstün nitelikler taşıyan kadın ve erkeklerin evlenmeye ve çok çocuk doğurmaya teşvik edilmesinin yeterli olmadığını, kötü özelliklere sahip kişilerin dünyaya gelmesinin de engellenmesi gerektiğini öne sürerler.

Öjenik hareket propaganda çalışmaları
Görüşleri toplumda önemli ölçüde kabul görür. Yasal dayanağı bulunmamasına rağmen 1899’da Indiana eyaletinde geri zekâlıların zorunlu kısırlaştırılması (sterilizasyon) başlar. Daha sonra hapishanelerde kısırlaştırmaya geçilir. "İstim arkadan gelir" misali kanunlar çıkartılmaya başlanır. İlk kanun 1907 yılında Indiana eyaletinde çıkar ve "kalitesiz" insanların zorunlu olarak kısırlaştırılması hükme bağlanır. Arkasından çok sayıda eyalet benzer kanunları kabul eder. 1920’de Kansas eyaletinde negatif öjenik unsurlar taşıyan kişileri tespit etmek için aileler hakkında bilgi toplama işine girişilir. 1930'lara gelindiğinde ise Virgina'daki Western Hastanesi gibi kısırlaştırma merkezleri kurulur. Eğitim düzeyi çok düşük, suyu ve tuvaleti olmayan evlerde yaşayan, hastalıklarla boğuşan fakir insanların henüz onlu yaşlardaki çocukları toplanarak bu merkezlerde kısırlaştırılır. Kayıtlara göre? ABD çapında 60 bin insan zorunlu olarak kısırlaştırılır. Yoksul kesimlerde bunlar olup biterken, zenginlerin oturduğu yerleşim birimlerinde, öjenik hareketin doğruluğunu ve gerekliliğini vurgulayan propaganda faaliyetlerine başlanır.

Zengin çocuklarına lise biyoloji derslerinde öjeni konusu işlenirken, seçici göçmen uygulamalarının, en alt düzeydekilerin kısırlaştırılmalarının, ırkların birbirinden fiziki olarak ayrı tutulmalarının üstün Amerikan halkı elde etmek için zorunlu olduğu okutulur. Ve bu çocuklar Öjenik Merkez'lerinde
değerlendirmeden geçirilir. Başarılı olanlarına sertifikaları verilir. Kuzey Avrupa kökenli bu çocuklar "genetik yapım mükkemmel" duygusuyla sınıf arkadaşlarına gururla üstün sınıfa ait olduklarını belgelerler.

Öjenik Hareketi diğer ülkelere de sıçrar. Almanya İngiltere, Kanada, Fransa, İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Çin, Japonya, Brezilya gibi ülkelerde de benimsenmiş ve farklı derecelerde uygulanır.

Naziler "Kalıtımsal Olarak Hastalıklı Zürriyetin Engellenmesi Kanunu" çıkararak bu kanun kapsamında 400.000 kişi rızası olmadan kısırlaştırır. 1 Ekim 1939 yılında, ismini Berlin'deki Tiergartenstraße 4 numaradaki Şansölye (başbakan) Ofisi'nden alan ve Hitler tarafından yürürlüğe konulan "T4 Aksiyonu" doğrultusunda, 'ırkı ıslah etme' amacıyla ötenazi programı yürütülür. Hartheim Ötenazi Merkezi'nde, resmî rakamlara göre 18.000 kişinin hayatını kaybeder.
Almanya'nın ve Avusturya'nın çeşitli hastanelerinden getirilen engelliler, akıl hastaları, tedavi edilemeyecek yaşlılar kliniklerde gaz odalarında yollanır.

Öjenik Hareketi II. Dünya Savaşı esnasında, Almanya'da yapılan soykırım ile gündemden düştü. Lâkin ortadan kalkmadı. Dünya genelinde savaşın yaraları sarıldıktan sonra tekrar canlandı. Örneğin, kırılmaz gözlük camını icad eden milyoner Robert Graham, 1980 yılında "insan ırkının ıslahı" amacıyla, servetinin büyük kısmını harcayarak sperm bankası oluşturdu.

İlgili link: "Nobel sperm bankasından dahi çocuk çıkar mı?"

Yazının devamı:  Öjenik Uygarlık: Dünyayı kurtarmak için öldür.






Yorumlar

Popüler Yayınlar