Yüzlerce yıl yaşamak mümkün mü?
Tevrat'ın Tekvin (Yaratılış) bölümü BAP 5:
3- Ve Âdem yüz otuz yaşında, kendi benzeyişinde, suretine göre bir oğulun babası oldu; ve onun adını Şit koydu,
4- Ve Şitin babası olduktan sonra, Âdemin günleri sekiz yüz yıl oldu; ve oğullar ve kızlar babası oldu.
5- Ve Âdemin yaşadığı bütün günler dokuz yüz otuz yıl oldu; ve öldü.
7- Ve Enoşun babası olduktan sonra, Şit sekiz yüz yedi yıl yaşadı, ve oğullar ve kızlar babası oldu;
8- Ve Şitin bütün günleri dokuz yüz on iki yıl oldu; ve öldü.
Ve böylece uzar gider...
İnanmayanlar ya da seküler bakış açısıyla bu ayetler safsata kabul edilebilir...
Yaşlanmanın mekanizması
Yumurtanın döllenmesiyle birlikte ontonojik süreç başlar. (Gelişim biyolojisi) Hücre bölünmesi ikinin katları şeklinde hızla yol alır. Ve bu süreç (doğan hücrelerin, ölen hücrelerden fazla olması) 21 yıl sürer.
21 yaşında doğan hücrelerle, ölen hücreler önce eşitlenir, sonraki yıllarda süreç tersine döner; artık ölen hücreler, doğan hücrelerden"fazla olur ve yaşlanma başlar...
Telomer muamması
Telomer Yunanca "telos" (son) ve "meros" parça kelimelerinden türemiştir. Diğer bir deyişle ; "kromozomun son parçası"
Tıp ve genetik camiası 1980’lerden bu yana telomerlerin farkındadır. Lâkin ne işe yaradığı son zamanlarda anlaşılmıştır. Hatta bir dönem telomerler çöp DNA olarak dahi yorumlanmıştır.
Telomerler her bir DNA sarmalının ucunda bulunan ipliksi yapıda olup hücre bölünmesinin adeta "sayaçlarıdır." Hücre her bölündüğünde telomer kısalır.
Embriyonun ilk başlangıçta telomer uzunluğu 15.000 BP (base pair-baz çift) olarak başlar. Yaşlandığımızda telomer uzunluğumuz 3.000-4.000 BP’ye kadar kısaldığında artık hücrelerimiz görev yapmayı bırakırlar. Tüm yaşamımız boyunca yaklaşık her biri 7.000 BP uzunluğunda telomerimiz vardır ve her yıl yaşam şekline bağlı olarak 50-200 BP/yıl kısalır.
Ve bu kısalmayı kontrol eden gen(ler) vardır. Bunlardan birisi (Ta-65-Ta) telomer kritik bir kısalma sürecine girdiğinde hücreye "öl" emri verir. Ki bu bölünme sayısı ortalama 52 bölünmedir. Buna "Hayflick Limiti" denir.
(1960’larda Dr. Hayflick tarafından tanımlanmıştır. Teoriye göre insanın en iyi koşullarda yaşasa dahi yaklaşık 125 yıl ile sınırlı bir hayatı olmaktadır.)
Yakın geçmişte, bu fiili durumu keşfeden bilim insanları heyecanla hücre bölünmesi sayısını artırarak ömrü uzatma amacıyla yoğun bir çaba içine girmiş... Lâkin sonuç hüsranla bitmiştir; deney fareleri kanser olup ölmüştür.
Buna göre; proseste farklı genler de rol almaktadır... Şimdi bilim insanları bu diğer genleri keşfetmeye çalışıyor...
Toparlayacak olursak:
İnanırsınız ya da inanmazsınız... Tevrat'ta geçen "yüzlerce yıllık ömür" günümüz genetik bilimi açısından teknik mânâda bir "efsane" olmaktan çıkmıştır... Tek ihtiyacımız zaman... Telomer meselesi çözüldüğünde insan yüzlerce yıl yaşama imkanına kavuşacaktır. Bu, genetik bilimi açısından mümkündür...
Dip not: H.G.Wells (Herbert George Wells 1866-1946) şöyle der.
"Bilim insanoğlunun henüz yaktığı bir kibrittir. Bir odada -ibadetteyse, bir tapınakta- olduğunu, yaktığı ışığın duvarlardan yansıyarak oraya kazınmış harika sırları, sütunlara oyulmuş birbiriyle uyumlu felsefi sistemleri aydınlatacağını düşünmüştür. Başlangıçtaki titrekliğin geçtiği ve alevin artık parlak yandığı günümüzde ise sadece ellerinin aydınlandığını, kendisinin ve üstünde durduğu zeminin ancak bir kısmının görülebildiğini, çevresinin hâlâ karanlık olduğunu görmek garip bir duygudur."
Ve Alexandre Koyré de benzer şeyler söyler:
"Bilim yalnızca ussal, bilimsel süreçlerin ürünü değildir. Bilimsel keşiflerin temelinde us dışı, mantık dışı, bilim dışı öğelerin, metafizik, dinsel, büyüsel, hepsinden önemlisi felsefî öğelerin de bulunduğunu bilim tarihi bize göstermektedir. Bilim salt deney ve gözlemle bir yere varamaz. Dolayısıyla bilimsel ilerlemenin tarihi yalnız deneysel yanıyla değil, kuramsal yanıyla da ele alınmalıdır"
Bilim Tarihi Yazıları, TÜBİTAK
Harika
YanıtlaSil